Sakınılması gereken büyük günahların en büyüğü: şirktir. Nitekim konuyla ilgili Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:
....Bize el-Guveyrî,
Abdurrahmân ibn Ebî Bekir'den tahdîs etti. Babası Ebû Bekir (r.a.) şöyle demiştir:
Peygamber (s.a.s.) üç
kere:
Büyük günahların en büyüğünü size haber vereyim
mi? buyurdu.
Sahâbîler:
Evet, haber ver yâ Rasûlallah! dediler.
Rasûlullah:
Allah'a şirk koşmak ve ana-babaya eziyet vermektir
buyurdu.
Dayanmakta iken oturdu da:
İyi dinleyin! Bir de yalan yere şâhidlik
etmektir buyurdu.
Râvî dedi ki:
Rasûlullah bu son sözü tekrar etmekte o kadar
devam etti ki, nihayet biz (kendisine acıyarak) keşke sussa diyorduk.1
Nisa suresi 48. ayetinde ise:
Allah
kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz buyrulmaktadır.
Muhakkak ki Allah, O'na şirk koşulmasını
bağışlamaz. Bunun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar. Ve kim
Allah'a şirk koşarsa, o takdirde büyük bir günah işleyerek iftira etmiştir.
Kurtubi (rh.a.) tefsirinde:
Şirk, affolmaz bir günahtır. Yüce Allah'ın: Şüphesiz Allah, kendisine şirk
koşulmasını mağfiret etmez buyruğu ile ilgili olarak, rivayete göre, Peygamber
(s.a.s.): Muhakkak Allah,'bütün günahları mağfiret eder (Zümer, 39/53) âyet-i
kerimesini okudu. Bir adam ona: Ey Allah'ın Rasulü, peki ya şirk? diye sorunca,
bunun üzerine: Yüce Allah: Şüphesiz Allah, kendisine şirk koşulmasını mağfiret
etmez. Ondan başkasını da dilediğine bağışlar buyruğunu indirdi.
Hükmün böyle olduğu ümmet arasında görüş
ayrılığı söz konusu olmaksızın ittifakla kabul olunmuş muhkem hususlardandır. Ondan
başkasını da dilediğine bağışlar buyruğu ise, ilim adamlarının hakkında
çeşitli şekilde söz söylediği buyruklar kapsamına girer. Muhammed b. Cerir
et-Taberî der ki: Bu âyet-i kerime büyük günah işlemiş herkesin, yüce Allah'ın
meşîetine kaldığını açıkça ortaya koymaktadır. Dilerse Allah, onun günahını
affeder, dilerse onun işlediği bu büyük günahtan dolayı -bu günahı Allah'a
şirk koşmak olmadığı sürece- onu cezalandırır.
Kimi ilim adamı da şöyle demiştir:
Yüce Allah bunu;
"Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, (diğer) günahlarınızı
mağfiret ederiz" (Nisa,
4/31.) buyruğu ile beyan etmektedir.
Böylelikle yüce Allah'ın, büyük günahlardan
uzak duran kimselerin, küçük günahlarını mağfiret etmeyi dileyeceğini, fakat
büyük günahları işlemiş olan kimselere bunları mağfiret etmeyeceğini
bildirmektedir.
Bu açıklamaları yaptıktan sonra şimdi de kişiyi
ebedi cehennem azabı gibi büyük bir helaka sürükleyen şirk ve küfür çeşitlerinin
bazılarını, itikad, söz ve amel konuları olmak üzere ayrı ayrı başlıklarda
incelemeye çalışalım.
İtikad Yönünden Düşülen Şirk ve Küfürler:
1- Allahın varlığını inkâr veya şüphe etmek.
Allahın kâinatta rububiyetinde bir ortağının olduğuna inanmak, ulûhiyetinde kendisinden
başka ibadet edilecek veya yasa koyma yetkisine sahip olacak bir varlığa
inanmak, isim ve sıfatlarından herhangi birini başka bir varlığa vermek.
Mesela; Allahın, rızık verici, şifa verici, tevbeleri kabul edici, dualara
icabet edici, kullarının her zaman üzerinde gözetleyici ve koruyucu vs. gibi
isim ve sıfatlarını mutlak manada başkasına vermek.
2- İmanın veya İslamın şartlarından birini inkâr
etmek. (Allaha, Meleklerine, Peygamberlerine, Kitaplarına, Ahiret Gününe,
Kadere, Allahtan başka İlahın olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)in kıyamete
kadar bütün insanlara gönderilmiş Allahın Rasulu olduğuna şahadet etmemek,
Namaz, Oruç, Zekât ve Haccın farz olduğuna inanmamak.)
3- İslamdan başka bir şeriate veya ideolojiye
inanmak veya denk tutup amel etmek. (hıristiyanlık, yahudilik, mecusilik,
sosyalizm, laiklik, demokrasi vs. gibi.)
4- Kurandan bir ayeti inkâr etmek, onun eksik
veya ilave yapılmış olduğuna inanmak, Kuranı zahiri ve batini olduğuna,
batıni hükmünün zahiri hükmüne tamamen zıt ve muhalif olduğuna, bu batini
hükümlerinde herkese değil, sadece bazı tarikat şeyhlerine mahsus olduğuna
inanmak.
5- Peygamberimizin vahiyden bazı şeyleri
gizlediğine inanmak.
6 - Küfrü veya müşrikliği hiçbir şüpheye mahal
bırakmayacak şekilde açık ispatlanmış olan bir kimsenin hala müslüman olduğuna
inanmak ve onlarla müslümanların aleyhine olacak bir şekilde, gittikleri yolun
doğru olduğuna inanarak dostluk kurup işbirliği içinde bulunmak. Aynı zamanda da
küfrü ve şirki hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tam olarak ispatlanmamış
olan bir kişiyi tekfir etmek.
7- Allahın indirdiği hükümlerden başka
anayasalarla hükmedilebileceğine inanmak veya bu batıl ve küfür anayasaları ile
hükmeden tağutların muhakemelerine müracaat etmek.
8- İslam dini geldikten sonra, yahudilik ve
hıristiyanlık dininin devam ettiğine ve hala İslama teslim olmamış, Muhammed
(s.a.s.)ı tastik etmemiş bu insanların kilise ve havralarda yaptıkları
ibadetlerin Allah katında kabul olduğuna ve bu inanç ve amelleriyle cennete
gireceklerine inanmak.
9- Nassla
sabit olan herhangi bir peygamberi tasdik etmemek.
Nitekim
Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
Onlar, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr
ederler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler.
"Peygamberlerin kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler. Bu
ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler. İşte onlar gerçek
kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır. (Nisa, 4/150-151)
10- Ve İman ve İslama ait diğer çirkin inanışlar.
Sözlerle Düşülen Şirk ve Küfürler:
1-Allaha, Peygambere,
Dine, Kitaba vs. gibi şeriatın bildirdiği değerlere sövmek veya alay etmek. Mesela;
ben Allahı sevmem veya korkmam, Allah bana cenneti verse bile girmem
Peygamberlerin doğruluğu, güvenilirliği, iffet ve namuslarına saldırmak; şehvetine
düşkündü, siyah renkliydi şeriatla ilgili olarak; sana namazın ne faydası
oldu ki? Hırsızın elini kesmek tiksindirici bir şeydir, zina edeni recm etmek
zulümdür dinin simgeleriyle alay etmekle ilgili olarak; şu sakal ne kadar pis
bir şey, örtünmek gericiliktir, müslümanların geri kalmasının sebebi şeriattır
vs. gibi.
2- Kuran öğretilen ve
öğrenilen ilim meclisleriyle alay etmek ve oraya gidenleri sebepsizce
engellemek.
3- Haram yerken kasten
besmele çekmek veya ne kadar güzelmiş diyerek övmek.
4- Kabirlerden veya
putlardan yardım isteyip, dua ve ibadet etmek.
5- Dinle devlet işleri
birbirinden ayrıdır. Artık İslam çağın problemlerini çözemiyor demek.
6- Bir iş yapacağı
zaman İnşallah diyen birine; ben inşallahı maşallahı bilmem bu iş olacak
demek.
7- Kendisine vahiy geldiğini
söyleyerek peygamberlik iddiasında bulunmak, Cebrail (a.s)ın vahyi Hz. Ali
yerine yanlışlıkla Hz. Muhammede getirdiğini söyleyerek Hz. Alinin peygamber
olduğunu iddia etmek.
8-Hz Aişe (r.a.) ayetle
temize çıkarıldığı halde Ona hala zina iftirasında bulunmak.
9- Allahı, Peygamberi,
Melekleri vs. dini bütün simgeleri fıkralarda kullanmak.
10- Gaybı bildiğini
iddia etmek veya iddia edeni doğrulayıp inanmak.
11- Kâfirlere tebliğ
ederken; Allah ve ahiret eğer ki yoksa ben namaz kıldım spor yaptım, oruç
tuttum perhiz yaptım, ya Allah varsa sen ne yapacaksın? demek
12- Def ve çalgılar
eşliğinde Kuran okumak, zikir ibadeti yapmak.
13-. İman ve İslama ait diğer çirkin sözler
Fiillerle Düşülen Şirk ve Küfürler:
1- Allahtan
başkalarına secde etmek, kurban kesmek, adakta bulunmak veya putlara, küfrün
simgelerini tasdik edercesine saygı gösterip tazimde bulunmak.
2-Allahın şeri
hükümlerine iman ettiği halde, onunla hükmetmeyi bırakıp kâfirlerin
anayasalarıyla hükmetmek veya Allahın şeriatına aykırı kanunlar çıkarmak,
onları uygulamak ve onlara bağlı kalmak.
Nitekim Rabbimiz Maide
suresinde şöyle buyurmuştur:
Kim Allahın indirdiği hükümlerle hükmetmezse kâfirlerin
ta kendileridir. (Maide, 5/44)
Günümüz müslümanları bu
ayeti sağa sola çekeceklerine, birazda yaşadıkları toplumları, devletleri sağa
sola çekselerdi acaba İslami ahkâm her yerde daha kolay gelmez miydi? Evet
gelirdi. Bu yüzden biz diyoruz ki; Kim Allahın indirdikleriyle hükmetmezse, onu
beşeri hükümlerle değiştirirse, onu etkisiz kılarsa, onun hükmünü hâkim kılmaya
çalışan müslümanları desteklemeyip de, Allahın hükümleriyle hükmetmeyen ve
hükmetmek isteyenleri hoş görmeyip onlarla savaşan tağutları her ne şekilde
olursa olsun destekler iseler büyük bir küfür ile dinden çıkmış olur.
3- Mushafı şerifi
hafife almak, ayağıyla çiğnemek, pisliklerin içine atmak.
4- Din ve devlet
büyüklerinin kabir ve türbelerine gidip, tevbe veya dua kastıyla bir şey
istemek, onların kabirlerini tavaf edip çaput bağlamak.
5- Hıristiyanların haçı,
zınharı, mecusilerin veya yahudilerin dini başlıkları vs. gibi kâfirlerin
dinlerine veya batıl inanışlarına ait olan simgeleri kasten razı olarak takmak.
Aynı zamanda da onların ibadet ettikleri gibi ibadet etmek. Mesela; istavroz
çıkarmak, ağlama duvarında belirli hareketlerle ağlamak.
6- İslamın sembollerini
yıkmak. Kâbe, camii gibi.
7- İnandığını söylediği
halde, İslam dininin amellerinden tamamıyla umursamayarak yüz çevirmek,
hiçbiriyle amel etmemek.
8- İslam düşmanı kâfirlerle dost olmak, müslümanların
aleyhine olacak şekilde onlara destek vermek, müslümanlara karşı savaşlarında kâfirlerin
yanında yer almak veya bizzat onların safında savaşmak.
Nitekim Rabbimiz Nisa suresinde ikrah, kadın ve çocuk
olmak, hastalık veya yaşlılık gibi bir mazereti olmaksızın Mekkeden hicret
etmeyen ve bedir savaşına kâfirlerin ordusunda müslümanlara karşı savaşa katılan
müslümanların mazeretini ve imanlarını kabul etmemiş ve onlarla ilgili olarak
şöyle buyurmuştur:
Kendilerine yazık edenlerin (bedirde) melekler canlarını aldıkları zaman onlara:
"Ne yaptınız bakalım?" deyince, "Biz yeryüzünde zavallı
kimselerdik" diyecekler, melekler de: "Allah'ın arzı geniş değil
miydi? Hicret etseydiniz ya!" cevabını verecekler. Onların varacakları yer
cehennemdir. Orası ne kötü dönülecek yerdir! Çaresiz kalan, hicret etmeye yol
bulamayan zavallı erkek, kadın ve çocuklar müstesnadırlar. (Nisa, 4/97-98)
9- Müşrik ve kâfirlerin bayramlarına katılıp onları
kutlamak. Mecusilerin nevruzu, hıristiyanların noeli veya laiklerin şeriatı
kaldırdıkları için kutladıkları bayramlar gibi.
10- Allaha Cebraile ve bütün meleklere,
peygamberlere, şeriata, dininden dolayı bütün müslümanlara düşman olmak ve buğz
etmek.
11- İslamın hükümlerinden herhangi birinden yüz çevirmek.
12- İman ve İslama ait diğer çirkin fiiller.
Rabbimiz Nahl suresinde şöyle buyurmaktadır:
Kim imanından sonra Allah'a (karşı) inkâra sapıp
da, -kalbi imanla tatmin bulmuş olduğu halde baskı altında zorlanan hariç-
inkâra göğüs açarsa, işte onların üstünde Allah'tan bir gazab vardır ve büyük
azab onlarındır. (Nahl,16/106
Kim buraya kadar saydığımız hususlarda veya
saymadığımız benzeri hususlardaki birtakım suçlara ikrah, hata, unutmak veya
meşru olan bir bilgisizlik dışında kasten bulaşırsa, o kişi İslam dininin
dışına çıkarak mürted olmuştur. Kendisi derhal tevbeye davet edilir. Eğer ki
yine de dönmezse öldürülür. Ahirette de Allah Onu bağışlamayacağını beyan
ettiği için ebedi cehennem azabına çarptırılır. Rabbimizden bizleri böyle bir
sondan muhafaza etmesini diliyoruz.
Dipnot
1- Buhari, Şahadet,
B:10,Hds:19,Müslim, İman, Hds:87